26 Mart 2012 Pazartesi

Gürcistan Notlarım

İlk defa Mayıs 2008’de ziyaret ettim.  Önce Tiflis’te kaldım.  Daha sonra araba ile Batum’a geçtim.  Bu yol yaklaşık 400 kilometre uzunluğundadır.  Normal hava koşullarında 4-5 saatte gitmek mümkün ve güvenlidir.  Batum’dan İstanbul’a döndüm.  Giderken uçuşumda dikkat ettiğim Amerikalı devlet görevlilerinin sayısı idi.  Gürcistan’da Amerikalıların tesisleri olduğunu sonradan öğrendim.  Bir kaç sene içinde Rusya-Gürcistan ilişkileri o kadar gerildi ki, savaş çıktı.  Kafkaslardaki politik istikrar sallandı. Gürcistan SSCB’nin dağılması ile bağımsızlığını ilan eden diğer devletlerden farklı bir politika izlemiş denebilir.  Kurumları ile Avrupa’ya entegresyonu hedeflerken, Rusya’nın ağırlığından kurtulmaya çalışmış.  Diğer Kafkas ülkelerinden Azerbaycan ve Ermenistan’ın Rusya ile kuvvetli ilişkileri varken, Gürcistan bir AB ülkesi olmayı hedefliyor.  Bu yüzden AB üyesi bir Türkiye hayal ediyor ve Türkiye ile ilişkilerini de çok sağlam tutuyor.

Tiflis’e TAV’ın yaptığı ve işlettiği modern havalimanına indim.  Vizesiz bir şekilde güleryüzlü pasaport kontrol memurunun kısa sürede yaptığı işlemlerden sonra ülkeye giriş yaptım.  Türk olmanın ayrıcalığını hissettiğim ülkelerden biri idi. 

Gürcistan’ın toplam nüfusu 5 milyon, başkent Tiflis’in nüfusu ise 1.5 milyon civarında.  Ülke sınırları içinde yer alan Osetya ve Abazya politik problem yaşanan ve Rusya ile savaşa sebep olan özerk cumhuriyetler.  Savaştan sonra bağımsızlıklarını ilan ettiler.  Bir başka özerk bölge ise Batum’un başkenti olduğu Acar özerk bölgesi.  Cumhuriyetin ilanından sonra SSCB ile Türkiye arasında yapılan Kars Anlaşmasında bu bölgeye kültürel özerklik tanınmış.  Nüfusun çoğunluğunu Müslüman Gürcüler oluşturuyor ve genelde az-çok Türkçe konuşuyorlar.  Batum şehri Türkiye sınırdan 12 kilometre uzaklıkta. Batum’daki havalimanı da TAV tarafından inşa edilmiş ve işletiliyor.  İstanbul’dan Batum’a iç hatlar gibi nüfus kağıdı ile uçmak ve indikten sonra minibüsler ile Türkiye’ye geçmek mümkün.  2011 yılından itibaren ise, Gürcistan’a da KKTC gibi, pasaport kullanmadan, nüfus cüzdanı ile gidip gelmek mümkün oluyor.
Tiflis ve Batum’da birçok otel yatırımı gördüm.  Çoğu 5 yıldızlı idi.  Tiflis’te mevcut Sheraton ve Mariott’a ek olarak Intercontinental, Hyatt ve Kempinski otelleri inşaat halinde idi.  Şehrin en güzel yerlerinden birinde Radisson SAS var. Ne zaman olur bilmiyorum ama Tiflis ve Batum’un birçok turistin ziyaret ettiği, turizmi Gürcistan’ın önemli bir sektörü olduğu günler gelecektir.  Batum’un özellikle Türk turistler için çok cazip olacağını sanıyorum.  Batum’da turizm dışında da Türk yatırımlarına rastlamak mümkün.

Gürcistan ve Türkiye ticareti çok önemlidir.  Batuma 12 kilometre uzaklıktaki Sarp sınır kapısından senede 125 bin tır geçiyormuş.  Tiflis’te, Batum’da yollarda Türk plakalı tırları sürekli görmek mümkün.  Gürcistan üzerinden bir çok Türk malı Ermenistan’a gidiyor.  Gürcistan ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması var.  İki ülke birbirini stratejik ortak olarak tanımlıyor.  Ticari işbirliğine ek olarak askeri işbirliği de söz konusu.  Rusya savaşında Türkiye, Gürcistan lehine aktivitelerde bulundu.  

Şubat 2011’deki Tiflis seyahatimde hemen havalimanı yanıbaşındaki bir modern bina inşaatı dikkatimi çekti:  Karadeniz (Türk-Gürcü ortak) Üniversitesi inşaatı.  Türklerin işlettiği lokantalar, oteller mevcut. Diğer eski SSCB üyelerinin hemen hemen hepsinde olduğu gibi inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir çok Türk müteşebbis var. Çoğu Karadenizli.

Gürcistan’da Azerilere çok sık rastlanabilir.  Örneğin Azerbeycan’daki iyi bir Azeri müşterimin doğum yeri, bugünkü Gürcistan sınırlarında idi.  Bir başka sefer, Gürcü bir arkadaşımdan orduda da çok Azeri olduğunu duymuştum.  Tiflis’in en merkezi yerlerinden birinde Heydar Aliyev anıtın görmek mümkün.  Azerbaycan’ın en büyük enerji firmalarından Socar, Gürcistan’da ciddi yatırımlar yapmış.  Gürcistan’ın en fazla vergi ödeyen firmalarından biridir.  Binlerce çalışanı var.

Rusya 2009’da Gürcistan’a müdahele etti, sonuçta Gürcistan içindeki iki bölge Rusya’nın desteği ile bağımsızlık ilan etti.  Sonrasında Gürcistan Amerika ve Avrupa’nın desteğine rağmen zor bir süreç yaşayor.  Rusya-Gürcistan arasındaki gerilimde devam ediyor.  İki ülke arasında ticaret hemen hemen durmuş.  Şubat 2011’deki ziyaretimde Gürcü müşterim ülkenin durumunu şöyle özetlemişti “üç milyon nüfuslu küçük bir ülkeyiz.  Nüfusun yüzde onu zengin, gerisi ya fakir ya da çok fakirdir.  Ülkede para olmadığı için, sanayi ve ticarette hızlı gelişemiyor.”  Bu fakirliğin bir göstergesi de ülkemizde çalışan Gürcüler.  Hasta veya bebek bakıcılığı için gelen Gürcü bakıcılara büyük şehirlerde sık rastlamak mümkün.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder